İzm’ler Ne Kadar Bizim?

İzm’ler, felsefe kitapları arasında ya da tarihin tozlu sayfalarında mı kaldı? Günümüz dünyasında neredeler, nereye tutunuyorlar? Düşünce dünyamıza hangi İzm ne kadar ve ne şekilde tesir ediyor, fark edebiliyor muyuz?

İzm’lerin her birisi farklı bir hayat tarzı teklifinde mi bulunuyor?
 
Gündelik hayatımıza yansımaları nelerdir?
 
Önümüze sunulan, parlatılan, özendirilen; tercih etmeyenleri “ötekileştiren” yaşam biçimlerinin aslında sağlam bir temeli ve emeli olabilir mi? İzm’lerden bağımsız düşünmek, İzm’ler üstü bir hayat tarzı benimsemek mümkün mü?
 
En önemli soru ise şu;  “İzm’ler Ne Kadar Bizim?”

Ayşe Aydoğdu kimdir?

1985 yılında dünyaya geldi. Dört yıllık üniversiteyi dikey ve yatay geçişler yaparak dört farklı şehirde okudu. Son tahlilde Uludağ İlahiyattan mezun oldu. Bu seyri özel olarak planlamadı, konfor alanına karşı alerjisi vardı. Zaten zevk aldığı seyahat anlayışı da “road trip”. Hayat tarzına yansımasına şaşırmamak lazım. Yolda olmayı, hedefe varmaktan daha anlamlı buluyor. Bu sebeple medya, iletişim, psikoloji ve bilumum sosyal bilimler disiplinlerinde okumalarına devam ediyor. Okuduklarını gördüklerine, dinlediklerini hissettiklerine katarak yazmayı sürdürüyor. Dergilere, kitaplara, sosyal medyaya; hiç birisi olmasa telefonunun notlar kısmına. Holistik yaklaşımla metni katmerlemekten ulvî bir keyif alıyor. Araya didaktik şirinlikler serpiştirmediğinde kaleminin de kelamının da kabul olmayacağı duygusunu taşıyor. Tıpkı gençlerle birlikte yaş almadığında ömrünün makbul olmayacağına inandığı gibi. Bu inancından olsa gerek son yirmi yılını gençlik alanında profesyonel hizmet veren sivil toplum çalışmalarıyla geçirdi. Öyle profesyonel ki, geçmişteki fotoğraflarında bir eliyle mikrofon tutuyor, diğeriyle Eymen Vefa’yı kucaklıyor, Hikmet Kerem ise yanında oturuyor. Onlar uykudayken yazdığı metinlerden “İzm’ler Ne Kadar Bizim?” adında elinizdeki bu kitap doğdu. Üçüncü evladı gibi. Son eseri “Modern Zaman Sendromlar” kitabı ise neslin devam ettiğini gösteriyor. 

Araç kullanmak, yüzmek, ata binmek, yemek yapmak ya da yazı yazmak. Birini diğerinden ayırmıyor; hepsini düşünme, tasarlama, üretme ve ifade etme biçimi kabul ediyor. Varlıktan mana devşirmeyi sanat kabul ediyor bu sebeple olaylara, olgulara, insanlara, hayvanlara

ezcümle kâinata avcı toplayıcı insan gibi bakıyor. Ortaya çıkan fotoğrafları ise anlamlandırarak yorumlamayı benimsiyor. 

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yazar ve proje koordinatörü pozisyonlarında çalışmışlığı var ancak halihazırda öğretmen olarak resmi görevine devam ediyor. Genç Dergi Yayın Kurulunda ve Uluslararası Genç Derneğinde Genç Gönüllüler Başkanı olarak 16 yıl hizmet veren, sosyal girişimcilik mahsulü olarak Genç Mekankurucusu olan Ayşe Aydoğdu’nun şimdilerde farklı kurum ve kişilerle, ayrıca bireysel yürüttüğü projeler devam ediyor. “Değişim ve dönüşüm tekamülün dinamiğidir.” dediğini duyanlar olmuş.

Mevcut metropol hayatının insanoğlunun ruhunu ve bedenini tahrip ettiğine inansa da şartlar gereği İstanbul’da yaşıyor. Lakin zorunluluklardan arta kalan vakitlerde beton ormanlarından ağaçlık korulara kaçmayı kendine ve topluma karşı sorumluluk addediyor. Bunun için fırsat bulmayı beklemiyor. Çünkü fırsatların bulunacağına değil, oluşturulacağına inanıyor. 

Bekar ve iki erkek evlat emanetçisi olan Aydoğdu, İstanbul’da yaşıyor.

Kitaptan Bazı Başlıklar:

• NİHİLİZM

Anlamsız ve Amaçsız Bir Hiç Değiliz

• HEDONİZM

Esas Gaye Hazzetmek Değil Hazmetmektir

• EMPERYALİZM

Küresel Siyasetin Kanseri

• FEMİNİZM

Kadını İstismar Tuzağı

• KAPİTALİZM

Gölgesini Satamadığı Ağacı Kesen Sistem

• MİNİMALİZM

Azıcık Aşım Ağrısız Başım

• NARSİSİZM

Benden Güzeli Var mı Bu Dünyada?

• ROMANTİZM

Duygusu Var Ama Asil Değil

• SEKÜLERİZM

İnsanın Kutsaldan Kopuşu

• SİYONİZM

Dünyanın Timsahı

• ŞOVENİZM

Hangimiz Üstün Tartışmayalım İstersen

• ORYANTALİZM

Sömürgeciliğin Keşif Kolu